Sudanlı direnişçiler, ülkede yeni “Geçici Egemenlik Konseyi’nin” kurulmasını reddeden protestolara bu sabah itibarıyla yeniden başladı. Demokratik sivil yönetimin ülkelerinde yeniden kurulmasını isteyen Sudan vatandaşları, özellikle başkent Hartum ve büyük şehir Omdurman sokaklarında toplandı.
Fazla miktarda göz yaşartıcı gaz kullanıldı
Uluslararası haber ajansları bölgedeki gelişmeleri aktarmaya devam ederken, protestocular için çok fazla miktarda göz yaşartıcı gaz kullanıldığını bildirdi. Demokrasi yanlısı gruplar, askeri darbeyi kınamak için hem şehir merkezlerinde hem de ara sokaklarda eylem düzenliyor.
Protestoya çağrı için broşürler dağıtılmıştı
Darbeye karşı koyanlar, bugünkü protestoya katılmaları için vatandaşlara broşür dağıtmıştı. Sosyal medya sayfalarında da ardı ardına “protestoya çağrı” yapan direnişçiler, “Darbeyi reddeden barışçıl yürüyüşlere ve sloganlara bağlı kalınması gerekir. Sigorta komitelerinin ve saha liderlerinin direktiflerine uyulmalıdır.” ifadelerinin kullanıldığı paylaşımlarda bulundu ve halkı birlik içerisinde eyleme katılmaya davet etti.
Binlerce Sudanlı, dün akşam (12 Kasım akşamı) Komutan Abdel Fattah Al-Burhan’ın başkanlığında kurulan “Yeni Egemenlik Konseyi’ni”, vekil olarak atanan Mohamed Hamdan Dagalo’yu ve anayasal kararnameyi protesto ettiklerini açıkladı. Direnişçilere ek olarak ülkedeki pek çok siyasi parti de askeri darbeyi ve yeni kurulan Egemenlik Konseyi’ni reddediyor. Siyasi partiler, perşembe günü (11 Kasım) yaptıkları açıklamalarda sivil hükümetin geri gelmesini talep etti ve halkı sokağa davet etti.
Sudan bayrakları altında binlerce slogan
Protestocular, devasa boyuttaki Sudan bayraklarının altında “askeri darbeye hayır” cümlesini içeren binlerce slogan attı. Demokrasinin baskın olmasını ve halkın güçlü olmasını istediklerini dile getiren eylemcilerin elinde yazılı pankartlar görüldü.
Direniş komiteleri 2018’de kuruldu
Bu protestolar yeni değil. İlk direniş grubu, 19 Aralık 2018 tarihinde kuruldu ve o günden bu yana ülkenin farklı köy ve şehirlerinde pek çok direniş komiteleri oluşturuldu. Bu komiteler zaman zaman sokaklara çıkarak eylem düzenliyor.
ABD, endişelerini dile getirdi
Amerika Birleşik Devletleri ise dün (12 Kasım) yaptığı açıklamada Al-Burhan tarafından alınan karar ve önlemler konusunda derin endişe taşıdıklarını dile getirdi. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, “ABD, Sudan’daki tek taraflı Egemenlik Konseyi’nin ilanından derin endişe duyuyor. Ordu, ülkeyi kutuplaştıran ve istikrarsızlaştıran eylemler yerine Başbakan Hamdok da dahil olmak üzere tüm tutukluları serbest bırakmalı ve ülkeyi anayasal düzene döndürmelidir.” ifadelerini kullandı.
25 Ekim’de OHAL ilan edilmişti
Al-Burhan, protesto gösterilerinin güçlenmesi sebebiyle 25 Ekim’de OHAL ilan etmiş, Geçici Egemenlik Konseyi’nin bakanlarının görevlerini feshetmiş ve yetkililer ile bazı bakanların tutuklanması hakkında emir vermişti. Bunun karşılığında ülkedeki siyasi tansiyon daha da yükselmişti.
Al-Burhan, halkın kendisini askeri darbe yapmakla suçlamasına karşılık ordunun demokratik geçiş sürecini tamamlamak konusunda kararlı olduğunu bildirerek, “ülkeyi gerçek tehlikeden korumak için tedbirler aldığını” belirtmişti.
Hamad bin Jassim bin Jaber Al-Thani
“Sudan’da olanlar İsrail ve Arap ülkesinin planı”
Katar Eski Başbakanı ve Eski Dışişleri Bakanı Hamad bin Jassim bin Jaber Al-Thani ise Sudan’daki olaylar karşısında çok konuşulacak şu açıklamayı yaptı: “Ne yazık ki Sudan’da yaşananlar bir Arap ülkesi ile İsrail arasındaki planlama, iş birliği ve koordinasyon sonucu. Bu protestolar, iki ülkenin iş birliğinin sonuçlarından yalnızca biri.”
Al-Thani, bu ifadelerine karşın İsrail’in hangi Arap ülkesiyle iş birliği yaptığı konusunda bir bilgi paylaşmadı fakat o ülkeyi betimleyen şu sözleri kullandı: “Bu ülke, Batı forumlarında politikasını değiştirdi ve şu anda yalnızca ekonomik kalkınma ile ilgileniyor.”