Ölümünden binlerce sene sonra bile güzelliği, eşi Akhenaton ile yaymaya çalıştığı Aton dini, gizemli mezarı ve tek gözlü büstü ile anılan Kraliçe Nefertiti hakkında hem soru işaretleri hem de daha önce bilinmeyenler açığa çıkmaya devam ediyor. Ancak bazı bilgiler bilim insanlarının da tarih meraklılarının da akıllarını karıştırıyor. Nefertiti aslında kimdir? Nefertiti’nin mezarı gerçekten bulundu mu, bulunduysa nerede? Mısır’ın en güçlü ismi Kraliçe Nefertiti hakkında bilinmesi gereken 5 bilgi nedir? Berlin’deki müzelerin Mona Lisa’sı olarak bilinen Nefertiti’nin büstü ne zaman ve kim tarafından bulundu? Büst, Berlin’e ne zaman kaçırıldı? Tüm bu soruların cevabı sizin için derlendi.
Antik Mısır kaynaklarında hep güzelliğinde bahsedilen Nefertiti’nin hikayesi binlerce senedir anlatılır. Nefertiti’nin (gerçek ismi Tadukhepa) henüz 15 yaşında iken Mısır’ın ünlü hükümdarlarından Akhenaton ile evlendiği söylenir. Firavun III. Amonhotep’in isteği üzerine Mısır’a giden Nefertiti hem Mısır’ın hem de dünyanın en güçlü kadın hükümdarlarından biri olmayı başardı. Bu başarının arkasında ise kıvrak, keskin zekası ve önüne geçilemez özgüveni vardı.
Başlıklar
- 1 Kraliçe Nefertiti’nin Asıl İsmi Nedir? Tadukhepa Kimdir?
- 2 Nefertiti’nin Kökeni Nereye Dayanır? Nefertiti Aslen Nereli?
- 3 Mısır’ın En Güçlü Kadın Hükümdarı: Nefertiti
- 4 Nefertiti’nin Büstü Nerede ve Ne Zaman Bulundu?
- 5 Nefertiti Lanetli Miydi? Nefertiti’nin Laneti Neydi?
- 6 Nefertiti’nin Mumyasında Saklı Olan Gizem Nedir?
- 7 Kraliçe Nefertiti Hakkında Bilinmesi Gereken 5 Bilgi
Kraliçe Nefertiti’nin Asıl İsmi Nedir? Tadukhepa Kimdir?
Bazı kaynaklar, anlamı “güzel olan”, “güzelden gelen” olan Nefertiti’nin asıl isminin Tadukhepa olduğunu ifade eder. Tadukhepa, (halk arasında Tadupika) Nefertiti ismini Mısır’a ayak basar basmaz almıştır.
Nefertiti’nin Kökeni Nereye Dayanır? Nefertiti Aslen Nereli?
Kökeni ve ailesi hakkında tam bilgi bulunmayan Kraliçe Nefertiti’nin aslen Mezopotamya ile Kafkaslar yöresinden geldiği rivayet edilir. Denilene göre Mısır hükümdarlarından Akhenaton’un babası Firavun III. Amonhotep, ağır hastaydı. Amonhotep o dönemde hem hastalığına çare bulmak hem de dost ülkelerle ilişkilerini geliştirmek adına farklı coğrafyalardaki insanlarla iletişim kurmaya başladı. Mezopotamya ile Kafkaslar arasında bulunan Mitanni isimli ülke ile Mısır’ın ilişkileri o dönemde hayli gelişmişti. Mitanni Kralı, Amonhotep’in şifa bulması için kızı Tadupika’yı Mısır’a gönderdi. İnsanları iyileştiren farklı bir şifa yöntemi bulunan Tadupika, henüz 15 yaşında iken “Tanrıça İştar” heykelini de alarak Mısır’a gitti. Tadupika’yı gören Mısırlılar, 15 yaşındaki genç kıza “Nefertiti” demeye başladı.
Mısır’ın En Güçlü Kadın Hükümdarı: Nefertiti
Nefertiti, Firavun III. Amonhotep’i şifaya kavuşturdu mu bilinmiyor ancak Mısır’a ayak basmasının ardından hayatının, Kral Akhenaton ile evlenmesiyle değiştiği biliniyor. Kral Akhenaton üzerinde büyük bir etkiye sahip olan Nefertiti, bir rivayete göre eşi öldükten sonra da Mısır’da hüküm sürmeye devam etti. Henüz çok genç yaşta evlendirilen bu çift, gelecekteki dinlerinin temelini atarak büyük bir cemaat elde ettiler. Bu yeni dinde tüm insanların eşit derecede yaşama hakkına sahip olduğu, güneşin simgelediği ve tek tanrılı bir inanışın hakim olduğu biliniyor. Bu dine, Akhenaton ve eşi tarafından “Aton” ismi verildi. Akhenaton ve Nefertiti dünyada tek tanrılı dine inanan ilk kişiler olarak bilinir.
Nefertiti’nin Büstü Nerede ve Ne Zaman Bulundu?
Kraliçe Nefertiti’nin büstü, yapıldıktan binlerce sene sonra bile hakimiyeti ve gücü temsil ettiği için önemlidir. Dünyanın en çok kopyalanan Antik Mısır eseri olarak kayıtlara geçen Nefertiti’nin büstü, dünyanın en paha biçilemez eserlerinden biri olarak kabul edilir. Estetik değeri yüksek olan büst, bugün bile bakıldığında, Nefertiti’nin mutsuzluğunu ve hüzünlü ruhunu gösterir. Pek çok sanatçı ve sanat eleştirmeni bu konuda hemfikirdir. Mısırlı sanatçı Thutmose tarafından yapılan büst, Akhenaton’un kurduğu yeni başkent olan Tell el-Amarna’da yıkıntılar arasında, Alman Arkeolog Ludvig Brochardt yönetimindeki keşif kazılarında, 6 Aralık 1912 tarihinde bulunmuştur. Nefertiti’nin ise büstün bulunuşundan 34 asır önce yaşadığı bilinmektedir. Alman Arkeolog Brochardt, o dönemde büstü bir obje olarak göstererek Almanya’ya götürmüş ve notlarında bu eseri “Yazmakla anlatılmaz, görülmesi gerek.” olarak betimlemiştir. Uzun yolculuktan sonra Almanya’ya ulaşan büst, Berlin’deki Dahlem Müzesi’nde sergilenmiştir. Brochardt, büstü bir müddet özel koleksiyonunda sergiledikten sonra 1920 senesinde Berlin’deki Mısır Müzesi’ne hediye etmiştir.
Nefertiti Lanetli Miydi? Nefertiti’nin Laneti Neydi?
Nefertiti’nin büstüne de yansıyan hüznün, kendisinin laneti olduğu ifade edilir. Rivayete göre Nefertiti ve eşi, Aton dinini yaymaya başlayınca ülkedeki din adamları ve halkın bir kısmı din değiştirilmesinden ötürü kral ile kraliçenin cezalandırılacağına inanır. Bu cezanın karşılığı olarak ise Nefertiti, hayatı boyunca hiçbir şekilde erkek çocuk sahibi olamaz. Yaşamı son bulana kadar erkek çocuğunun olmamasının üzüntüsünü yaşayan Nefertiti’nin eşi Kral Akhenaton, soyunu devam ettirmek için ikinci bir kadınla evlendi. Bu kadından ise Tutankamon isimli çok ünlü bir Firavun doğdu. Öyle ki Tutankamon bugün dahi ünlü mezarı ve lanetiyle bilinmektedir.
Nefertiti’nin Mumyasında Saklı Olan Gizem Nedir?
Antik Mısır’ın en ünlü Kraliçesi Nefertiti’nin mezarı ve mumyası hakkında uzun seneler boyunca akıllarda soru işareti vardı, bu sebeple hakkında pek çok hikaye uyduruldu. Dünya genelinde en ünlü arkeologların ve Mısırbilimcilerin yolu, Nefertiti’nin mezarını bulmak amacıyla Mısır’a düştü. En sonunda, 1900’lü senelerin başında, Krallar Vadisi olarak bilinen bölgede isimsiz 3 mezar bulundu. Bu mezarlardan birinin Nefertiti’ye ait olduğundan emin olan İngiliz Mısırbilimci Dr. Joann Fletcher, mezara girmeyi başardı. Fletcher ve ekibi tarafından yapılan incelemelerde mezardaki kişinin vücudunun sağ tarafında kesici aletle açılan bir yarasının olduğu tespit edildi. 30’lu yaşlardaki bir kadına ait olan mumyanın sol kulağında da çift küpe deliği olduğu görüldü. Bu delikler, mumyanın Nefertiti’ye ait olduğu yönündeki tezleri güçlendirdi çünkü Nefertiti, Antik Mısır döneminde kulağını bu şekilde deldiren tek kadındı.
Kraliçe Nefertiti Hakkında Bilinmesi Gereken 5 Bilgi
Kraliçe Nefertiti, bilim insanları ve tarih meraklılarının akıllarında hala soru işareti bırakmayı başarabilen hükümdarlardan biri. Her geçen yüzyılda hakkında daha fazla yeni bilgi ve rivayetin ortaya çıktığı Nefertiti ile ilgili bilinmesi gereken 5 özellik şu şekilde:
- Nefertiti, bir kraliçe ve anne olmasının yanı sıra aynı zamanda bir rahibe idi.
- Nefertiti’nin özel büstü, bir firavunun tacıyla oluşturulmuştu. Bu da arkeologların, Nefertiti hakkında “firavun” iddialarını ortaya atmasına sebep oldu. Bilim insanları ve tarihçilere göre Nefertiti, eşinin ölümünden üvey oğlu Tutankhamun’un tahta çıkışına kadar olan sürede “Djeserkheperure Smenkhare” ismiyle bir firavun olarak tahtta oturmuş olabilir.
- Nefertiti, kraliyet mahkemesinin sorumlusu olarak kabul edilir.
- Nefertiti’nin büstünde bir göz bebeği eksiktir. Rivayete göre bunun sebebi, büstü yapan Thutmose’un Nefertiti’ye aşık olmasıdır. Anlatılana göre Thutmose, aşkının Nefertiti tarafından görülmemesi sebebiyle ünlü Kraliçe’nin bir gözünü eksik çizmiştir.
- Akhenaton’un ailesi, Karnak’ta inşa edilen yapılarda ikamet ediyordu. Bu yapıların en büyüğü ise bir tür saray kompleksi olan Gempaaten idi. Gempaaten, Nefertiti’ye adanmış bir tapınaktı. Nefertiti ve eşi, Aton dinini yaymaya başladıktan sonraki 3’üncü senelerinde, Gempaaten tapınağında özenle hazırlanmış bir festival düzenledi. Bu festival hakkında bir yazıt oluşturuldu ve yazıtta kızlarının da isimleri yer aldı.