13.7 C
İstanbul
Perşembe, Ocak 4, 2024
Ana SayfaOrtaDoğuKara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü (FATF)

Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Yönelik Mali Eylem Görev Gücü (FATF)

Tarih:

Benzer Haberler

Süveyş Kanalı’nda petrol tankeri, karaya oturan LNG yüklü tankere çarptı

Süveyş Kanalı'nda seyir halinde olan bir petrol tankeri, karaya...

Afganistan’da Adalet Bakanlığı yakınında patlama: 2 ölü, 1 yaralı

Afganistan'ın başkenti Kabil'de Adalet Bakanlığı binası yakınında meydana gelen...

Afganistan’da çekirge istilası

Afganistan'ın kuzeyinde binlerce hektarlık alan çekirge istilasına uğradı. Afganistan'ın kuzeyinde...

Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu ya da kısa ismiyle FATF’ın (Financial Action Task Force on Money Laundering) temeli, 1989 senesinde G-7 ülkeleri (Kanada, İtalya, İngiltere, Fransa, Almanya, Japonya ve ABD) tarafından atılmıştır. OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü veya İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı) bünyesinde kurulan FATF, kara paranın aklanmasıyla mücadele eden bir kurumdur ve bu konu hakkında ülkelere tavsiyelerde bulunmaktadır.

39 Üyeli FATF, 1991 senesinde kuruldu

FATF, 2 bölgesel kuruluş ve 37 ülke olmak üzere toplamda 39 üyeden oluşur. 1991 senesi, FATF’ın resmen kuruluş senesidir. Türkiye ise FATF’a 24 Eylül 1991 tarihinde üye olmuştur. Örgüt, kurulduğu dönemde yalnızca kara paranın aklanması ile mücadele ederken 2000’lerin başına gelindiğinde terör durumuna da el atmıştır. FATF, kitle imha silahları da dahil olmak üzere terör finansmanlarının tamamıyla önlenmesi konusunda mücadelesini sürdürmektedir. Bu mücadelenin teşviki amacıyla zaman zaman tavsiyeler ve yasal düzenleyiciler kapsamında tedbirler yayınlanmaktadır. Kuruluş, üstlendiği misyon sayesinde uluslararası anlamda standart oluşturmaya ve bu standartların yine uluslararası düzeyde uygulanmasını sağlamaya niyet etmiştir.

Her Sene Toplantı Düzenlenmektedir

FATF, her sene düzenli olarak toplantı gerçekleştirmektedir. Kuruluşun faaliyetleri bu şekilde yürütülmektedir. Ülkeler, bankalar ve kurumlar kara para aklamaya karşı durmak ve teröre sağlanan finansmanı kesmek konusunda FATF’ın kural ve taleplerini uygulamaktadır. FATF ise ülkelerin ve kurumların mücadelelerini ayrı ayrı değerlendirerek raporlar hazırlamaktadır. Hazırlanan raporlar OECD Bakanlar Konseyi ve tüm ülkeler ile paylaşılmaktadır. FATF her ne kadar OECD bünyesinde kurulmuş ve çalışmalarını buradan yürütüyor olsa da FATF’ın OECD ile herhangi bir bağı bulunmamaktadır.

FATF’ın Her Kıtadan Üyesi Bulunuyor

Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Türkiye, İsviçre, İsveç, İspanya, Güney Afrika, Singapur, Suudi Arabistan, Rusya Federasyonu, Portekiz, Norveç, Yeni Zelanda, Hollanda Krallığı, Meksika, Malezya, Lüksemburg, Kore Cumhuriyeti, Japonya, İtalya, İsrail, İrlanda, Hindistan, İzlanda, Hong Kong-Çin, Körfez İşbirliği Konseyi, Yunanistan, Almanya, Fransa, Finlandiya, Avrupa Komisyonu, Danimarka, Çin, Kanada, Brezilya, Belçika, Avusturya, Avustralya ve Arjantin üye ülkeler arasında bulunurken Endonezya ise gözlemci ülke statüsündedir. Öte yandan FATF’ın bölgesel ortak ülkeleri yani FATF benzeri kurumlar da bulunmaktadır ki bunlar, “FSRBs” olarak isimlendirilir. Üye ve bölgesel ortaklar dışında FATF’ın aynı zamanda gözlemci kuruluşları da bulunmaktadır. Bu kuruluşlar, bankalardan oluşur.

FATF Değerlendirmeleri: Gri ve Kara Liste

FATF, kurumlara uyguladığı “Karşılıklı Değerlendirme Süreci” sonunda hazırlanan raporlar doğrultusunda genel kurulunu senede 3 kez toplar ve risk grupları değerlendirmelerinde bulunur. Ülke ve kurumları risk gruplarına göre sınıflandıran FATF, Gri Liste (Grey List) ve Kara Liste (Black List) olarak iki türlü ayrım yapar. Ancak bu listeler, resmi liste değildir. Gri Liste, “Artırılmış İzleme Altındaki Yetki Alanları”, Kara Liste ise “Yüksek Riskli Yetki Alanları ve/veya İşbirlikçi Olmayan Ülkeler-Bölgeler” olarak isimlendirilmektedir. Kara Liste ilk olarak 2000 senesinde kara para aklama ve terörün finansmanına karşı yapılan uluslararası mücadeleyle işbirliğinde olmayan ülkeleri kamuoyuna duyurmak amacıyla yayınlanmıştır. Bu liste, sık sık güncellenmektedir. Gri Liste ise işbirliği yapan ancak tavsiyelere tam olarak uymayan ülkeleri göstermektedir. Kara Liste’den daha hafif olarak tabir edilmektedir.

Gri ve Kara Liste’den Çıkmak Mümkün Mü?

Takibe alınan ülke FATF izlemesinden çıkabilmek için riskli ve/veya eksik bulunan alanlardaki eylemleri ve yapacağı/yaptığı düzenlemeler hakkında bir rapor oluşturmalı ve bunu kuruluşa sunmalıdır. FATF’ın ilgili birimi, sunulan raporu yerinde gözlemlemek için ilgili ülkeye ziyaret düzenlemektedir. İzlenen ülke belirlenen sürenin sonunda eksikliklerini giderirse ve riskli durumlardan kaçınırsa Gri Liste’den çıkarılır. Son oluşturulan Gri Liste’nin tarihi Ekim 2021’dir. Bu tarihli listeye Türkiye, Mali ve Ürdün eklenmiş; Mauritius ve Botsvana ise listeden çıkarılmıştır. Yeni güncellemeyle birlikte Gri Liste’de yer alan ülke sayısı 23 olmuştur. Gri Liste’den çıkmak kolay olsa da Kara Liste’den çıkmak bir nebze daha zordur çünkü bu listedeki ülkeler için özel olarak “Uluslararası İşbirliği İnceleme Grubu” oluşturulmuştur. Bir ülkenin Kara Liste’de bulunması için FATF üyesi olması gerekmemektedir. Herhangi bir ülke bu listede yer alabilir. Türkiye ve ABD de dahil olmak üzere onlarca ülke zaman zaman Kara Liste’ye eklenmiş fakat sonrasında gereklilikleri yerine getirdikleri için listeden çıkarılmışlardır. Kara Liste’nin son hali olan Şubat 2020 tarihli dokümanda ise yalnızca 2 ülke bulunur: İran ve Kuzey Kore.

Türkiye’nin FATF’a Katılımı ve Değerlendirilmesi

Türkiye’nin FATF’a katılım süreci, kuruluşa imza atılan tarihle birlikte başlamış; kabulü ise 1991 senesinde gerçekleşmiştir. Bu kapsamda söylenebilir ki Türkiye, FATF’ın ilk üyelerinden biridir. Şimdiye kadar 4 tur (1994, 1998, 2006 ve 2019) Karşılıklı Değerlendirme Süreci’nden geçmiştir. Bu süreçlerin ilki olan 1994 senesinde, Türkiye’de kara para aklamak konusunda herhangi bir yasal düzenlemenin bulunmadığı ifade edilmiş; 1996 senesinde de Türkiye’nin, 40 tavsiye hakkında yasal düzenlemeye sahip olmayan tek ülke olduğu aktarılmıştır. 1996 senesinde FATF, Türkiye’ye bakanlık nezdinde mektup göndererek kara para aklamayla mücadele konusunda düzenlemeye gidilmesini talep etmiştir. Türkiye, bir müddet hiçbir düzenlemeye gitmemiş ve bunun sonucunda FATF’tan ihtarname alarak Kara Liste’ye dahil edileceğini öğrenmiştir. Son uyarıyla birlikte harekete geçen ilgili bakanlıklar, 1996 senesinde 4208 sayılı Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair Yasa’yı kabul ederek bunu suç saymaya başlamıştır. 4208 sayılı yasa kapsamında ise MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) ve onun bir alt dalı olan Mali Suçlarla Mücadele Koordinasyon Kurulu kurulmuştur.

Türkiye’nin Gri Liste’ye Dahil Edilmesi

Türkiye, son olarak Ekim 2021 tarihinde oluşturulan Gri Liste’ye dahil edilmiştir. Kasım 2021’de oluşturulan “1. Sıkıştırılmış Takip ve Teknik Uyum Derecelendirmesi Raporu’na” göre Türkiye, 2019 senesinden bu yana terörün finansmanı ve kara para aklama konusunda mücadelesini artırarak önlemlerini sıklaştırmıştır ancak bu, FATF için yeterli değildir. Türkiye, hakkında yeniden yapılan derecelendirmeye göre 40 tavsiyeden 11’ine tamamen; 20’sine büyük ölçüde ve 7’sine de kısmen uymaktadır. Öte yandan Türkiye’nin yalnızca 2 tavsiyeye uymadığı görülmektedir. FATF, Türkiye’nin sıkıştırılmış takiple izlenmeye devam edileceğini kaydederek Haziran 2022 tarihinde yeni bir rapor sunulacağını da aktarmıştır.

Popüler Haberler

Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine İlişkin Mali Çalışma Grubu ya da kısa ismiyle FATF’ın (Financial Action Task Force on Money Laundering) temeli, 1989 senesinde G-7 ülkeleri (Kanada, İtalya, İngiltere, Fransa, Almanya, Japonya ve ABD) tarafından atılmıştır. OECD (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü veya İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı) bünyesinde kurulan FATF, kara paranın aklanmasıyla mücadele eden bir kurumdur ve bu konu hakkında ülkelere tavsiyelerde bulunmaktadır.

39 Üyeli FATF, 1991 senesinde kuruldu

FATF, 2 bölgesel kuruluş ve 37 ülke olmak üzere toplamda 39 üyeden oluşur. 1991 senesi, FATF’ın resmen kuruluş senesidir. Türkiye ise FATF’a 24 Eylül 1991 tarihinde üye olmuştur. Örgüt, kurulduğu dönemde yalnızca kara paranın aklanması ile mücadele ederken 2000’lerin başına gelindiğinde terör durumuna da el atmıştır. FATF, kitle imha silahları da dahil olmak üzere terör finansmanlarının tamamıyla önlenmesi konusunda mücadelesini sürdürmektedir. Bu mücadelenin teşviki amacıyla zaman zaman tavsiyeler ve yasal düzenleyiciler kapsamında tedbirler yayınlanmaktadır. Kuruluş, üstlendiği misyon sayesinde uluslararası anlamda standart oluşturmaya ve bu standartların yine uluslararası düzeyde uygulanmasını sağlamaya niyet etmiştir.

Her Sene Toplantı Düzenlenmektedir

FATF, her sene düzenli olarak toplantı gerçekleştirmektedir. Kuruluşun faaliyetleri bu şekilde yürütülmektedir. Ülkeler, bankalar ve kurumlar kara para aklamaya karşı durmak ve teröre sağlanan finansmanı kesmek konusunda FATF’ın kural ve taleplerini uygulamaktadır. FATF ise ülkelerin ve kurumların mücadelelerini ayrı ayrı değerlendirerek raporlar hazırlamaktadır. Hazırlanan raporlar OECD Bakanlar Konseyi ve tüm ülkeler ile paylaşılmaktadır. FATF her ne kadar OECD bünyesinde kurulmuş ve çalışmalarını buradan yürütüyor olsa da FATF’ın OECD ile herhangi bir bağı bulunmamaktadır.

FATF’ın Her Kıtadan Üyesi Bulunuyor

Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık, Türkiye, İsviçre, İsveç, İspanya, Güney Afrika, Singapur, Suudi Arabistan, Rusya Federasyonu, Portekiz, Norveç, Yeni Zelanda, Hollanda Krallığı, Meksika, Malezya, Lüksemburg, Kore Cumhuriyeti, Japonya, İtalya, İsrail, İrlanda, Hindistan, İzlanda, Hong Kong-Çin, Körfez İşbirliği Konseyi, Yunanistan, Almanya, Fransa, Finlandiya, Avrupa Komisyonu, Danimarka, Çin, Kanada, Brezilya, Belçika, Avusturya, Avustralya ve Arjantin üye ülkeler arasında bulunurken Endonezya ise gözlemci ülke statüsündedir. Öte yandan FATF’ın bölgesel ortak ülkeleri yani FATF benzeri kurumlar da bulunmaktadır ki bunlar, “FSRBs” olarak isimlendirilir. Üye ve bölgesel ortaklar dışında FATF’ın aynı zamanda gözlemci kuruluşları da bulunmaktadır. Bu kuruluşlar, bankalardan oluşur.

FATF Değerlendirmeleri: Gri ve Kara Liste

FATF, kurumlara uyguladığı “Karşılıklı Değerlendirme Süreci” sonunda hazırlanan raporlar doğrultusunda genel kurulunu senede 3 kez toplar ve risk grupları değerlendirmelerinde bulunur. Ülke ve kurumları risk gruplarına göre sınıflandıran FATF, Gri Liste (Grey List) ve Kara Liste (Black List) olarak iki türlü ayrım yapar. Ancak bu listeler, resmi liste değildir. Gri Liste, “Artırılmış İzleme Altındaki Yetki Alanları”, Kara Liste ise “Yüksek Riskli Yetki Alanları ve/veya İşbirlikçi Olmayan Ülkeler-Bölgeler” olarak isimlendirilmektedir. Kara Liste ilk olarak 2000 senesinde kara para aklama ve terörün finansmanına karşı yapılan uluslararası mücadeleyle işbirliğinde olmayan ülkeleri kamuoyuna duyurmak amacıyla yayınlanmıştır. Bu liste, sık sık güncellenmektedir. Gri Liste ise işbirliği yapan ancak tavsiyelere tam olarak uymayan ülkeleri göstermektedir. Kara Liste’den daha hafif olarak tabir edilmektedir.

Gri ve Kara Liste’den Çıkmak Mümkün Mü?

Takibe alınan ülke FATF izlemesinden çıkabilmek için riskli ve/veya eksik bulunan alanlardaki eylemleri ve yapacağı/yaptığı düzenlemeler hakkında bir rapor oluşturmalı ve bunu kuruluşa sunmalıdır. FATF’ın ilgili birimi, sunulan raporu yerinde gözlemlemek için ilgili ülkeye ziyaret düzenlemektedir. İzlenen ülke belirlenen sürenin sonunda eksikliklerini giderirse ve riskli durumlardan kaçınırsa Gri Liste’den çıkarılır. Son oluşturulan Gri Liste’nin tarihi Ekim 2021’dir. Bu tarihli listeye Türkiye, Mali ve Ürdün eklenmiş; Mauritius ve Botsvana ise listeden çıkarılmıştır. Yeni güncellemeyle birlikte Gri Liste’de yer alan ülke sayısı 23 olmuştur. Gri Liste’den çıkmak kolay olsa da Kara Liste’den çıkmak bir nebze daha zordur çünkü bu listedeki ülkeler için özel olarak “Uluslararası İşbirliği İnceleme Grubu” oluşturulmuştur. Bir ülkenin Kara Liste’de bulunması için FATF üyesi olması gerekmemektedir. Herhangi bir ülke bu listede yer alabilir. Türkiye ve ABD de dahil olmak üzere onlarca ülke zaman zaman Kara Liste’ye eklenmiş fakat sonrasında gereklilikleri yerine getirdikleri için listeden çıkarılmışlardır. Kara Liste’nin son hali olan Şubat 2020 tarihli dokümanda ise yalnızca 2 ülke bulunur: İran ve Kuzey Kore.

Türkiye’nin FATF’a Katılımı ve Değerlendirilmesi

Türkiye’nin FATF’a katılım süreci, kuruluşa imza atılan tarihle birlikte başlamış; kabulü ise 1991 senesinde gerçekleşmiştir. Bu kapsamda söylenebilir ki Türkiye, FATF’ın ilk üyelerinden biridir. Şimdiye kadar 4 tur (1994, 1998, 2006 ve 2019) Karşılıklı Değerlendirme Süreci’nden geçmiştir. Bu süreçlerin ilki olan 1994 senesinde, Türkiye’de kara para aklamak konusunda herhangi bir yasal düzenlemenin bulunmadığı ifade edilmiş; 1996 senesinde de Türkiye’nin, 40 tavsiye hakkında yasal düzenlemeye sahip olmayan tek ülke olduğu aktarılmıştır. 1996 senesinde FATF, Türkiye’ye bakanlık nezdinde mektup göndererek kara para aklamayla mücadele konusunda düzenlemeye gidilmesini talep etmiştir. Türkiye, bir müddet hiçbir düzenlemeye gitmemiş ve bunun sonucunda FATF’tan ihtarname alarak Kara Liste’ye dahil edileceğini öğrenmiştir. Son uyarıyla birlikte harekete geçen ilgili bakanlıklar, 1996 senesinde 4208 sayılı Kara Paranın Aklanmasının Önlenmesine Dair Yasa’yı kabul ederek bunu suç saymaya başlamıştır. 4208 sayılı yasa kapsamında ise MASAK (Mali Suçları Araştırma Kurulu) ve onun bir alt dalı olan Mali Suçlarla Mücadele Koordinasyon Kurulu kurulmuştur.

Türkiye’nin Gri Liste’ye Dahil Edilmesi

Türkiye, son olarak Ekim 2021 tarihinde oluşturulan Gri Liste’ye dahil edilmiştir. Kasım 2021’de oluşturulan “1. Sıkıştırılmış Takip ve Teknik Uyum Derecelendirmesi Raporu’na” göre Türkiye, 2019 senesinden bu yana terörün finansmanı ve kara para aklama konusunda mücadelesini artırarak önlemlerini sıklaştırmıştır ancak bu, FATF için yeterli değildir. Türkiye, hakkında yeniden yapılan derecelendirmeye göre 40 tavsiyeden 11’ine tamamen; 20’sine büyük ölçüde ve 7’sine de kısmen uymaktadır. Öte yandan Türkiye’nin yalnızca 2 tavsiyeye uymadığı görülmektedir. FATF, Türkiye’nin sıkıştırılmış takiple izlenmeye devam edileceğini kaydederek Haziran 2022 tarihinde yeni bir rapor sunulacağını da aktarmıştır.

Benzer Haberler

Süveyş Kanalı’nda petrol tankeri, karaya oturan LNG yüklü tankere çarptı

Süveyş Kanalı'nda seyir halinde olan bir petrol tankeri, karaya...

Afganistan’da Adalet Bakanlığı yakınında patlama: 2 ölü, 1 yaralı

Afganistan'ın başkenti Kabil'de Adalet Bakanlığı binası yakınında meydana gelen...

Afganistan’da çekirge istilası

Afganistan'ın kuzeyinde binlerce hektarlık alan çekirge istilasına uğradı. Afganistan'ın kuzeyinde...

Popüler Haberler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz